Talk To Her, Konuşan Özneler
Hepimiz, mantıklı insanlar olarak, homojen ve rasyonel bir bütünlük içerdiğini düşündüğümüz bir dünyada yaşıyoruz. Bu rasyonel dünyaya göre Talk To Her (Hable con ella) filminin komada olan genç kadın karakteri Alicia konuşmuyor, duymuyor, hissetmiyorsa; sonuçta o, yaşamıyordur.
Çünkü…
Bitkisel yaşam, yaşamak değildir.
Talk To Her filmdeki gazeteci karakteri Marco’nun ifade ettiği gibi, iletişimin aklı, insanlar arası mantıklı bir bilgilenme-bilgilendirme rejimi oluşturmaktadır. Bu rasyonel rejime göre, herhangi bir iletişimde bulunamayan Alicia, ölüdür.
Çünkü…
Filmde mecazi anlamda ifade edildiği gibi, Alicia’nın bir kadın olarak “kafasının içinde beyni yoktur”. O, artık algılamıyor, hissetmiyordur. Bu nedenle de, Benigno’nun Alicia ile sanki yaşıyormuş gibi sürekli konuşması, tek taraflı iletişimde bulunması saçmalıktır.
Hastahanenin uzman doktorun filmde altını çizdiği gibi, tıbbın rasyonalitesine göre, Alicia’nın “bir ölüden farkı yoktur”; bu nedenle ona sanki yaşıyormuş gibi ısrarla bakım yapmak, hatta onunla her şeyi paylaşarak konuşmak anlamsız ve boşuna bir çabadır. Bu beyhude tutum, tıbbın rasyonalitesinin terk ettiği bir alandır.
Alicia’nın psikiyatrist babasının psikanalitik teorinin rasyonalitesine göre ise, Benigno’nun kızı Alicia’ya ile sanki yaşıyormuş gibi inançla ve ısrarla konuşması, ona sevgiyle bakım yapması psikolojik olarak sağlıklı olmayan, saplantılı bir durumdur. Tedavi edilmesi gereken nevrotik bir vakadır…
Oysa…
Filmin altını çizdiği gibi…
Benigno’nun “kadınların kafasının içinde ne olduğu pek bilinmez zaten”, diyerek Alicia ile sürekli sanki kendisini duyup anlıyormuşçasına, inanç ve kararlılıkla konuşması gibi; hepimiz, aklı başında ve mantıklı insanlar olarak, aynı zamanda sevdiklerimiz için her türlü “deliliği” yapma kapasitesine sahip duyusal varlıklarız.
Yani…
Her türden uzmanların ve bilimin rasyonalitesinin tüm umudu kestiği anlarda bile, Benigno’nun filmde yaptığı gibi, duyumsayan-hisseden varlıklar olarak, hepimiz sevdiklerimizin yaşamda kalması ya da yaşama dönmesi için her türlü “çılgınlığı” yapabilme kapasitesine sahibiz.
Bu çerçevede…
İnancın ve kararlılığın sevgi ile buluşmasında, yeryüzünde yapabilecek “deliliklere” pek kulak asmayanlara filmin dediği şudur:
Aşkın çılgınlığı karşısında dünyanın rasyonalitesi nedir ki!
Metin Gönen
18 Ekim 2011
(Not: Talk To Her – Konuş Onunla filmi yukarıdaki yazının programı ve fikirsel perspektifi çerçevesinde Fransa’daki derslerde ve Paradoks Film Akademi Sine-Felsefe Seminerlerinde bir çok kez farklı açılardan geniş ve detaylı bir şekilde incelenmiştir. Yapılan çalışmalar daha sonra yayınlanacaktır.)